PSİKİYATRİST NAZİLE ARPACI, Sosyal Fobi, Panik Bozukluk, Uyku Sorunları, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Bipolar Duygudurum Bozuklukları, Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklar, Demans , Alzheimer (Bunama Hastalığı), Kişilik Bozuklukları, Yeme Bozuklukları

Cinsel işlev bozuklukları, Anksiyete Bozuklukları (Kaygı Bozuklukları), Depresyon, Öfke Kontrol Sorunları, Obsesif Kompulsif Bozukluk(Takıntı Hastalığı),

Cinsel Terapi(Cetad), Bireysel Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Kabul Kararlılık Terapisi, Kişiler Arası İlişkiler Terapisi, Emdr Tedavisi, Online Terapi, Psikofarmakolojik Yöntemler (İlaç Tedavileri),

Cinsel İsteksizlik

Ürün Kategorileri

Cinsel İsteksizlik

Ülkemizde, kadınlar arasında en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur. Ancak, cinsel isteksizlik yakınması ile hekime ya da cinsel tedavi merkezlerine başvuru oranları bu sorunu yaşayanlara oranla çok düşük kalmaktadır. Bunun en temel nedeni, cinsellik ile ilgili toplumsal mitlerin yaygınlığıdır. Toplumumuzda cinselliğin daha çok erkeklere özgü olduğu, erkeklerin cinselliği istemeye, ondan zevk almaya ve doyuma ulaşmaya hakkı olduğu şeklinde yaygın bir inanç bulunmaktadır. Bu inanca göre, cinsellik kadınlar için bir "haz" ve "doyum" aracı değil bir "görev" alanıdır.  Dolaysıyla cinsel isteksizlikten ya da cinsel isteğinin yeterli olmadığından yakınarak hekime başvuran kadınlar oldukça azdır.

Cinsel isteksizliğin nedeni çoğunlukla psikolojiktir. Tedavisi de bireyin durumuna ve altta yatan psikolojik sürece bağlı olarak önemli değişiklikler gösterir. Düzenli bir cinsel terapi şarttır. Terapide  cinsel tepkinin doğal bir biçimde ortaya çıkmasına olanak tanıyan duygusal ve talepkar olmayan bir atmosfer oluşturulması öğretilerek, partnerlerin  bu amaca ulaşabilmeleri üzerine  çalışılır. Terapi süresi biraz daha uzun olabilmektedir. Terapileri ancak bu alanda özelleşmiş, tecrübe kazanmış cinsel  terapistler tarafından yapılmalıdır.
 

Cinsel İsteksizlik

Ürün Kategorileri

Cinsel İsteksizlik

Ülkemizde, kadınlar arasında en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur. Ancak, cinsel isteksizlik yakınması ile hekime ya da cinsel tedavi merkezlerine başvuru oranları bu sorunu yaşayanlara oranla çok düşük kalmaktadır. Bunun en temel nedeni, cinsellik ile ilgili toplumsal mitlerin yaygınlığıdır. Toplumumuzda cinselliğin daha çok erkeklere özgü olduğu, erkeklerin cinselliği istemeye, ondan zevk almaya ve doyuma ulaşmaya hakkı olduğu şeklinde yaygın bir inanç bulunmaktadır. Bu inanca göre, cinsellik kadınlar için bir "haz" ve "doyum" aracı değil bir "görev" alanıdır.  Dolaysıyla cinsel isteksizlikten ya da cinsel isteğinin yeterli olmadığından yakınarak hekime başvuran kadınlar oldukça azdır.

Cinsel isteksizliğin nedeni çoğunlukla psikolojiktir. Tedavisi de bireyin durumuna ve altta yatan psikolojik sürece bağlı olarak önemli değişiklikler gösterir. Düzenli bir cinsel terapi şarttır. Terapide  cinsel tepkinin doğal bir biçimde ortaya çıkmasına olanak tanıyan duygusal ve talepkar olmayan bir atmosfer oluşturulması öğretilerek, partnerlerin  bu amaca ulaşabilmeleri üzerine  çalışılır. Terapi süresi biraz daha uzun olabilmektedir. Terapileri ancak bu alanda özelleşmiş, tecrübe kazanmış cinsel  terapistler tarafından yapılmalıdır.